Ditib Idstein

==2011 yili Çanakkale Sehitlerini Anma Haftasi dolayisiyla==

Kiymetli okuyucular.

Tarihini bilmeyenlerin, cografyalarini baskalari çizer, sözü herhalde Çanakkale savaslariyla uyustugu kadar baska hiçbir olayla uyusmaz. Türk milleti bunun örnek ve tecrübelerini defalarca, ama Çanakkale savasi ile bu kötü kaderi bir daha yasamamak üzere tarihe gömmüstür. Çanakkale bir muharebe, bir savas, bir destan, bir tarihtir ama, bütün bunlardan önce bir irade ve bir inançtir. Topragin vatan yapilisinin, yapilan bu vatan için can vermenin en güzel örneklerinin orada görürüz. Imanin küfre galebe çalisinin, mananin maddeyi maglup edisinin en son ve en canli örnegidir Çanakkale.


Çanakkale savaslari, Türk tarihinin çok önemli bir dönüm noktasidir. Bütün dünyada oldugu gibi gerek Osmanli devletinin son yillarinda, gerekse ondan sonra yeni kurulan devletimizde derin etkiler birakmistir. Bu savasta kaybettigimiz insan gücü çok büyük bir bosluk yaratmistir. Bu bosluk yalniz 1.dünya savasi sirasinda degil, onu izleyen Kurtulus savasi boyunca da hissedilmistir. Kim bilir böyle bir savas olmasaydi,  Tanzimat dönemi boyunca Darul-funun’da, Hendes-i Humayunda, Sanayi Nefise’de, Mektebi Mülkiye’yi Sahane’de ve Harbiye’de ve daha nice Fakültelerde yetistirdigimiz binlerce gencimiz sehit düsmeyecekti.


Bu savasta nice yigitler sehit olmustu.. Nice eli kinali gelinler dul kalmisti. Nice al yazmali, gözü yasli Anadolu anasi yüregi daglayan ne çok agitlar yakmisti. Insanlar ocak basi sohbetlerinde, köy kahvelerinde saatlerce hatta günlerce bu savas,tan bahsetmis, sairler nice siirler yazms, nice yanik türküler söylenmistir. ”Çanakkale içinde vurdular beni, Ölmeden mezara koydular beni” bu sözleri kim duyarsa duysun yüregi aciyla sizlar o günleri yasar.

Milli Sairimiz M. Akif ERSOY;

“Vurulup tertemiz alnindan uzanmis, yatiyor, Bir hilal ugruna Ya Rab, nice günesler batiyor”

“Ey bu topraklar için topraga düsmüs, Asker, Gökten ecdat inerek öpse o pak aln?i deger”

“Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsin, Gömelim gel seni tarihe desem sigmazsin”

“Ey sehit oglu sehit, isteme benden makber, Sana agusunu açms, duruyor Peygamber”


           Kiymetli okuyucular;  Çanakkale’yi her birimiz çok iyi bilmeli ve anlamaliyiz. Çanakkale’yi bilmeyenler ne Islam’i, ne de bu milletli iyi anlayabilirler. Bugün bu topraklarda yasayan dirilerin, hatta gurbet ellerde yasayan biz Müslüman Türklerin, Çanakkale de ölen sehitlere çok sey borçlu oldugumuzu asla unutmamamiz gerekir. Çogu medrese ögrencisi 253 bin sehit, bizlerin bu vatanda sonsuza kadar hür ve bagimsiz olarak yasayabilmemiz için kanlarini, can ve cananlarini feda etmislerdir. Metrekareye 7 ton çeligin düstügü Çanakkale’yi, Gelibolu’yu mutlaka gidip görmeli, bunu yapamiyorsak çocuklarimiza bu destani en ince ayrintilarina kadar okutmali ve anlatmaliyiz.


           Eger bugün bizler, buralarda (ülkemiz disinda) ikamet edebiliyorsak, buralarda veya Türkiye’mizde mal-mülk sahibi olabilmissek, çoluk-çocugumuzu okutup meslek sahibi yapabilmissek, is imkanlari bulabilmissek, aile bütünlügümüzü koruyabilmissek, hatta  bugün gurbet ellerde camiler (dini mekanlar) sahibi olabilmissek, hatta hatta cumamizi kilabiliyorsak bunun bedelini geçmiste canlariyla ödeyen sehit ve gazilerimizi asla unutmayacak ve unutturmayacagiz. Onlar hangi amaç ve inanç ugruna bedeller ödemislerse, bizlerde ayni inanç ve hedef ugruna bizlerden sonra gelen nesiller için bedeller ödemeye en azindan hazirlikli olmak durumundayiz, Yoksa bu vebalin, bu emanetin altinda ezilir kaliriz.


           Mevla Sehitlerimizin sefaatlerine bizleri de dahil eylesin.. Bir dahaki yazimizda görüsmek üzere Insallah..


Mehmet GENÇ

Idstein Camii Din Görevlisi